Sakal ve Bıyık Ekimi

Sakal ve bıyık ekiminde yapılan işlemler saç ekimi işlemiyle aynı aşamalardan oluşur. Tek farkı anestezi işlemi daha yüzeysel ve daha yavaş ilerler. Kişinin güçlü ve genetik olarak dökülmeyen bölgesinden alım yapılır. Donör olarak kullanılan bölge kulak üzeri ve ensedeki kıllar daha ince olduğu için bu bölgelerden alım yapılmaması daha doğru olur. Çünkü sakal ve bıyık kılları genel olarak sert yapıdadır. Dolayısıyla ekim yapılacak greftlerin seçileceği bölge yapı olarak daha kalın olan greftlerden oluşmalıdır. Steril ve ameliyathane ortamında uygun olan bölgeye ekim işlemi yapılır. Bu işlem genetik sebepler, stres ve bazı hastalıklardan kaynaklanan dökülmelere çözüm olarak yapılan bir işlemdir.

Günümüzde köselik, sakal kıran diye tabir edilen, kısmi dökülme ya da kıl kökü oluşmama durumunda da bölgeye ekim yapılabilir.

Cinsiyet değiştirme operasyonlarından sonra da kişiye sakal ve bıyık ekimi yapılabilir. Dünya genelinde belirlenen %10’luk fire oranı dışında dökülme yaşanmaz. Planlama doğrultusunda, hastanın mevcut olan açıklığı iki seans ve üzeri olarak belirlendi ise bu işlemin ilk iki seansı iki gün

arka arkaya yapılabilir. 3. ve 4. seanslar gerekiyorsa donör bölgesi ve ekim bölgesinin iyileşmesi göz önüne alınarak 12 ile 15 aylık süreç sonrasında yapılabilir. Bu işlem uzman tarafından yapılıyor ise iyileşme sürecinde gecikme ve doku hasarı söz konusu olmaz.